İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Erakçi, üç Avrupa ülkesi ve ABD’nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu'na İran karşıtı bir karar sunarak hukuka aykırı ve haksız bir eylemde bulunduğunu belirtti.
Bu dört ülkenin baskısı altında, 15 üyenin karşı oy ve çekimser oy kullanmasına rağmen kararın onaylanması üzerine Erakçi, şunları söyledi:
"Bu eylemler, İran'ın etkileşimlerini ve iyi niyetini hiçe sayarak, bu ülkelerin Ajansın güvenilirliğini ve bağımsızlığını zedelediğini göstermektedir. Ayrıca, Ajans ile İran arasındaki etkileşim ve iş birliği sürecini aksatmaktadır."
Batı'nın İran karşıtı yeni adımı
Üç Avrupa ülkesinin, BM Güvenlik Konseyi'nde iptal edilen kararları yeniden yürürlüğe koymak amacıyla yaptığı hukuka aykırı eylemler sonrasında, Kahire Mutabakatı'nın artık İran-UAEA ilişkilerinin güvenlik önlemleri alanında bir temeli kalmadığını ifade eden Erakçi, bugün Ajans'ın Başkanına gönderilen resmi bir mektupta bu mutabakatın geçersiz olduğu ve feshedildiğini duyurduğunu belirtti.
İngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan ve E3 olarak da bilinen Avrupa Troykası ile ABD'nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu'na sunduğu İran karşıtı taslak kararı onaylandı.
Karar tasarısında, İran’da saldırıya uğrayan nükleer tesisler de dahil tüm tesislerin UAEA tarafından derhal ve koşulsuz olarak denetlenmesine izin verilmesi çağrısı yapılıyor.
Ayrıca UAEA’ya İran’daki uranyum stoklarının durumu hakkında detaylı bilgiler verilmesi isteniyor.
Diplomatik kaynaklara göre, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu'nun 35 üyesinden 19'u karar tasarısına ‘evet’ oy verdi.
İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Erakçi, Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira ile yaptığı telefon görüşmesinde ABD ile Avrupa Troykası'nın girişimini "sorumsuz ve kışkırtıcı bir hareket" olarak değerlendirerek, "Bu üç ülke ile ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nde yürürlükten kaldırılan kararları geri getirme yönündeki siyasi yaklaşımını sürdürmekte ve onların girişimi UAEA'nın güvenilirliğini ve teknik statüsünü daha da zedelemektedir." dedi.
Dışişleri Bakanı Erakçi, UAEA Yönetim Kurulu'na üye tüm ülkeleri, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın bu yasadışı eylemine karşı çıkmaya çağırdı.
Neler oldu?
UAEA Yönetim Kurulu toplantısı, 19 Kasım Çarşamba ile 21 Kasım Cuma tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. 2015 yılında İran ile 5+1 grubu arasında imzalanan nükleer anlaşmanın yasal belgesi olan BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı Kararı, 18 Ekim’de sona erdiği için, bu karar kapsamında İran’daki nükleer anlaşmanın uygulanmasının izlenmesi konusu UAEA Yönetim Kurulu gündeminden çıkarılmıştır.
Kurum, İran'ın anlaşma kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmesinin teknik kısmını izlemekle sorumlu olmasına rağmen, bu taahhütler Batılı ülkelerin yükümlülüklerine uymaması nedeniyle yerine getirilememiştir.
İran, Haziran ayında ABD ve İsrail'in toprak bütünlüğüne yönelik saldırılarının ardından Ajans ile iş birliğini askıya aldı. Bu saldırılar, İran’ın güvenlik önlemleri anlaşması kapsamındaki nükleer tesislerini de hedef almıştır. Ancak taraflar, daha sonra Mısır’da, Ajans müfettişlerinin, İsfahan, Fordow ve Natanz’daki bombalanan tesisler hariç olmak üzere, İran’ın nükleer tesislerini belirli bir düzeyde ziyaret etmelerine olanak sağlayacak yeni bir iş birliği yöntemi üzerinde anlaşmaya vardı.
Ajans, Haziran ayında zenginleştirme tesislerinin hedef alınmasının ardından İran'ın yüksek saflıktaki uranyum stoklarının yeri hakkında spekülasyonlarda bulundu. İranlı yetkililer, söz konusu maddenin bombalanan tesislerin enkazı altında gömülü olduğunu belirtti.
Bloomberg daha önce, diplomatların İran'ın, İsrail'in hava saldırılarının ardından aylar süren gerginliğin ardından, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliği yapma ve ABD ile nükleer görüşmeleri yeniden başlatma yönündeki uluslararası çağrıları görmezden geldiğini söylediğini aktarmıştı.
İsrail’in İran'a yönelik saldırıları, İran ile ABD arasında yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer programın kısıtlanmasını amaçlayan dolaylı görüşmelerin ortasında gerçekleşti. İran, bu görüşmeleri “diplomasi ihaneti” olarak nitelendirdi.
İranlı yetkililer, ülkenin görüşmelerden hiçbir zaman kaçınmadığını, ancak herhangi bir görüşmeden önce İran'a yönelik saldırıların tekrarlanmayacağına dair garantilerin alınması gerektiğini vurguladı.

yorumunuz